Sadelik,hafiflik vs.

Son günlerde en çok buna takmış olabilirim…hani böyle hayatınızda önemli kararlar alırsınız,üstelik (nasıl olduysa) onlar sadece alınmış değil uygulanmış da olur,öyle bir dönemden geçerken taktım ‘hafiflik ve sadeliğe’.

O kadar dolu ki etraf,insanla,insan görünümlüyle,eşyayla,çok eşyayla,gürültüyle,kuru gürültüyle,sevimsizlikle,zorlukla,kabalıkla,onursuzlukla,yalanlarla…birden ihtiyacım olan şeyi,’çok tanıdıklı ama az dostlu,çok hareketli ama huzurlu,az eşyalı ama konforlu,çok seyahatli ama dingin,mücadeleli ama hafif’ gibi tanımlamaları hayatıma sokmakla sağlayabileceğime inandım,ne de iyi oldu,çok güzel oldu,oldu çünkü 🙂

İlk adım olarak dolaplarıma bir baktım,uzun uzun…evdeki dolaplara,kullanılmayan eşyalarla dolu olan dolaplara…ve kafamın içindekilere de,onun içindeki çekmecelere de.Biriktirmenin hiçbir fayda sağlamadığını,hatta ne de çok yorduğunu,kullanılamayacak olan eşyaları atmaya,iyi durumda olanları ihtiyacı olanlara vermeye,onlar öyle kapılar ardında saçma şekilde kapalı dururken şimdi bir işe yarayacaklarını/yaradıklarını farketmenin getirdiği sadeliğin,huzurun ne güzel ve nasıl hafifletici olduğunu görünce anladım.

Kafamın içindeki (kilitli olanlar dahil) tüm çekmeceleri de boşaltıp,ihtiyacı olanlara tavsiye olarak,işe yaramayacak olanları çöpe göndererek,bazılarını muhafaza ederek dağıtımını yaptım,şöyle bir kendime geldim 🙂

Kısacası bu hafa sonunu iyi değerlendirmeye ne dersiniz? Yüklerden kurtulmaya mesela? Onlardan kurtuldukça hayatınıza tam da ihtiyacınız olan,sizi yansıtan,mutlu eden şeyler girmeye başlar belki…kim bilir? Yeni insanlar…ya da bir tane ama tam da sizin istediğiniz gibi,oturunca ‘oh be iyi ki eve erken geldim’ dedirtecek rahat bir koltuk? :)))

Fuzuli olan ‘her şeyle’ vedalaşalım mı?

63be27beb6f5f013129f7ce09206b1b0

Yorum bırakın